“Anti aging = yaşlanmaya karşı” son dönemde sıkça duyduğumuz bir sözcüktür.
Anti – Aging , bir bütün olarak ele alınması gereken natürel ve kaçınılmaz bir olay olarak görülmektedir. Amaç yaşlanmayı durdurmak değil, İstenilen, yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak orantılı ve sağlıklı yaşlanmasını sağlamaktır. Metabolik dengenin amacı fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olmayı hedeflemektir.
Yaşlılık bir hastalık olmadığı gibi yaşlılığa karşı durmakta mümkün değildir. Ancak “sağlıklı yaşa geç yaşlan” sloganı tıbbın en önemli basamaklarından birisi olan insanın hastalıklardan korunmasıdır.
Mretabolic Balans hastalığı meydana getiren genetik, sosyal çevre, iş faktörleri ve o organdaki bozukluktan etkilenen diğer organların fonksiyonel değişiklikleri, bunun oluşturduğu psikolojik ve ruhsal farklılaşmalarla birlikte değerlendiriliyor.
Metabolik Denge bir anlamda geçen yüzyılın sonunda metalaşan tıbbın tekrardan insana kazandırılmasının mücadelesidir. Sağlıklı olmak, vücudun periyodik kontrollerinin yapılarak, elde edilen verilere göre iyi beslenmesini, vitamin ve mineral eksiklerinin tamamlanmasını, düzenli egzersiz yapmasını sağlamaktır. Fiziksel sağlığı destek alarak, psikolojik ruh sağlığına katkıda bulunmak ve mutlu yaşamak da bu programın bir parçasıdır.
İyi beslenmek, dengeli gıda almak, şehir hayatı şartlarından oluşan eksik komponentleri laboratuar testleri yardımı ile saptamak, bu eksiklikleri vitamin ve ek besinlerle yerine koymak ve kişiye özel bu diyeti; mevsim şartlarına, çalışma şartlarına ve stres şartlarına göre değiştirerek sürekli uygulayabilmek demektir. Kronik hastalıkların pek çoğunu ortaya çıkaran nedenler arasında yanlış beslenme önemli bir yer tutamaktadır. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin doğru yapılmadığı bir ortamda anti aging den söz edilemez.
Egzersiz yapmak, yaşlanmaya bağlı bozulmayı önlemek ve bozulan sistemleri düzeltmek şeklinde, iki ana amaç için ayrı ayrı düzenlenen fizik hareketleridir. Bozulmayı önlemek kasların düzenli bir şekilde çalıştırılması ile fizik gücünün arttırılması, alınan ve harcanan kalori miktarının dengede tutulması demektir. Bozulanı düzeltmek ise daha zor ve uzun, probleme yönelik özel bir süreç gerektirir.
Uygulanacak programların kişinin yaş, durum ve şikayetlerine uygun ayarlanması gereklidir.
Düzenli uyumak da çok önemlidir. Anti aging tedavisinde en çok üzerinde durulan ve tedaviye dahil ettiği büyüme hormonu ve melatonin daha çok gece uykuda salgılanmaktadır. Bu bağlamda düzenli 6-7 saatlik bir uyku, anti aging konseptinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Sağlıklı olmanın amacı sağlıklı ve genç görünmektir.
Anti – Aging ‘de başarılı olmak için, hastanın periyodik laboratuar tetkiklerinin, hormon değerlerinin, vücutlarındaki kas ve yağ oranlarının, varsa başka fiziksel rahatsızlıklarının tek bir dosyada toplanarak genel sağlık profilinin çıkarılması; beslenme ve yaşama alışkanlıklarının belirlenmesi, sınıflandırılması ve değerlendirilmesi yapılır.
Anti – Aging’de doğal yöntemlerle başarılı olmak için hastanın düzenli tıbbi kontrol altında bulunması, vücut hormon dengesinin korunması eğer bir disfonksiyon varsa bunun giderilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getirmemiz gerekmektedir.
Özellikle çevreyi iyileştirme, iyilik hali verme, kendini iyi hissetme, yani bedensel sağlık dışında iç dünya ile ilgili konularda metabolik denge ile hastaya yardımcı olmak mümkündür.